İnanç Yolu ve Hüküm
İnsanoğlu yaradılışı gereği inanç sahibi olmak zorundadır. Her ne kadar inançsızlıktan bahsedilse de aynı konuda ortaya çıkan seçim zıtlığı bir doğrultunun farklı yönlerini ifade eder. Bir gerçekliği inkâr etmek veya olmayan bir şeyin var olduğuna inanmak seçimden ibarettir, gerçekliği değiştirmez. Anlatmaya çalıştığım şey sadece din olgusuyla alakalı değil, var olan veya olmayan herhangi bir şey ile ilgili. Ve en küçüğünden en büyüğüne kadar her inanç müşahhas veya mücerret olabilir. Ayrıca inanç kavramı ‘’sevgi’’ gibi tek taraflı değil, gözlenen ve gözlemci olmak üzere çift taraflıdır. İnanacak olan irade ve iradeyi tahrik eden bir kavram veya oluşum inanmak eyleminde iki temel unsurdur. Duruma göre irade aynı anda tahrik unsuru olabilir. Bilinçli varlıkların düşünce dünyasını harekete geçirip metafizik bir perde arkasından ‘’olmak’’adına cilve yapmasını varlığının emarelerini göstermesini bu konuda örnek gösterebiliriz.